
Split
Betforum Üyesi
Yönetici
ADMİN
- Credits
- 1,867
Dünya üzerinde spor denilince birçok insanın aklına ilk gelen branş futboldur. Onun diğer spor dalları arasından sıyrılarak bu kadar çabuk yaygınlaşmasının sebebi, ekonomik getirileri sayesinde büyük bir endüstri haline gelmesidir diyebiliriz. İşte bu yazımızda futbolun ekonomik büyüme değil fakat daha çok sportif gelişim amacına hizmet ettiği Sovyetler döneminden bahsedeceğiz.
Sovyetler Birliği'nde spor anlayışı bugünkinden oldukça farklıydı. Futbol, sporcuların bakkalda mandal gibi satıldığı bir endüstri değil, piyasa ve ticari ilişkilerden uzak kollektif bir spordu. Çünkü futbol denilince akla, transferlere harcanan milyonlarca dolar değil, diğer spor dallarında olduğu gibi bilimsel teknikler, disiplin ve dayanışma gelirdi. Bu şartlarda gelişen futbol anlayışı, topluma farklı bir şekilde nüfuz ediyor, gençlere süper starların hayatlarını özendiren değil, toplumun her kesiminin bir araya gelip kaynaşmasını amaçlayan bir aktiviteye dönüşüyordu.

Günümüz spor medyasında çokça karşılaşamasak da, 1990'lı yıllarında başındaki çözülmeye kadar, Sovyetler Birliği'nde önemli bir futbol birikimi olduğunu bilmek gerek. Soveytler Birliği'nin en kapsamlı ligi ancak 1936 senesinde kuruluyor ve takımlar 'Çempionat SSSR Po Futbolu' adı verilen süper ligde mücadele vermeye başlıyor. Bundan öncesinde o zamanlar Sovyetler Birliği sınırları içersinde yer alan Ukrayna'da düzenlenen müsabakalar ve ardından Moskova, Kiev, Leningrad, Minsk, Taşkent gibi yerleşim yerlerinden katılan takımların mücadelelerini görüyoruz. 36 Baharı'nda düzenlenen ilk lige katılan takımlar şöyle: Dinamo Moskova, Dinamo Kiev, Spartak Moskova, CDKA Moskova, Lokomotiv Moskova, Dinamo Leningrad, Kr. Zaria Leningrad.

İlerleyen yıllarda pek çok takım lige dahil olmaya başladı. Bu takımlar çoğunlukla işçiler tarafından oluşturulmuştu. Örneğin 1930 ylında 'Proletarya Demirhanesi' (Proletarian Forge) isimli; traktör, havacılık ve otomotiv sanayiine bağlı sendikadaya üye işçilerin oluşturduğu takım lige katıldı. Bu ekip daha sonra Torpedo Moskova ismini aldı. Bunu, 1923'te ülkenin dört bir yanındaki demiryolu işçilerinden örgütlenen Lokomotiv Moskova izledi. Futbol artık nasırlı elleriyle yeşil sahaya inen işçilerin tekeline giriyordu.
Lig, ülkenin değişik bölgelerinden katılan takımlarla günden güne daha da büyüyordu. İkici dünya savaşı sonrası işçilerin ligdeki temsiliyeti büyüyordu. Sovyetler Birliği'ne bağlı diğer ülkerlerden katılan bazı ekipler şunlardı: Azerbaycan’dan Neftianik Bakü, Özbekistan’dan Pakhtakor Taşkent, Kazakistan’dan Kairat Alma-Ata, Estonya’dan Kalev Talinn, Litvanya’dan Spartak Vilnius ya da Letonya Sovyeti ekibi Daugava Riga…

Lig artık farklı örgütlenme yapısına sahip, aynı iş kolunda çalışan gönüllülerin oluşturduğu birçok ekipten oluşuyordu. Değişik sendika, emek örgütleri ve köy kooperatiflerinden oluşan ve 1971 senesi Sovyetler Ligi'nde yer alan 40'a yakın ekipten bazı örnekler şunlardı:
- Lokomotiv, demiryolu işçilerinin,
- Vodnik, liman işçilerinin,
- Dinamo, KGB çalışanlarının,
- Burevestnik, lise öğrencilerinin ve
- Trudovye Rezervy ise meslek lisesi öğrencilerinin takımlarıydı.
Sovyet İstihbarat kurumu KGB'ni çalışanlardan kurulu dört takımı bulunuyordu.Bunlar Dinamo Moskova, Dinamo Kiev, Dinamo Minsk ve Dinamo Tiflis idi.
Sovyet futbolu, şüphesiz dünya futboluna Dasaev, Lev Yashin, Blokhin, Lobanovski, Viktor Maslov vb. gibi çok önemli isimler kazandırmıştır. Milli takım ve kulüpler bazında birçok engellemelere rağmen sayısız başarı kazanmıştır. Genel olarak, sadece bir boş zaman aktivitesi olarak değil, daha çok bir örgütlenme ve dayanışma aracı olarak görülmüş ve halkın her kesiminde o şekilde benimsenmiştir.
Bugün Sovyetler Birliği artık var olmasa da, hatırlarda kalan kollektif spor anlayışı, para ve şöhrete indirgenerek kirletilmiş futbol dünyasına hala bir alternatif oluşturmaktadır.
Sovyetler Birliği'nde spor anlayışı bugünkinden oldukça farklıydı. Futbol, sporcuların bakkalda mandal gibi satıldığı bir endüstri değil, piyasa ve ticari ilişkilerden uzak kollektif bir spordu. Çünkü futbol denilince akla, transferlere harcanan milyonlarca dolar değil, diğer spor dallarında olduğu gibi bilimsel teknikler, disiplin ve dayanışma gelirdi. Bu şartlarda gelişen futbol anlayışı, topluma farklı bir şekilde nüfuz ediyor, gençlere süper starların hayatlarını özendiren değil, toplumun her kesiminin bir araya gelip kaynaşmasını amaçlayan bir aktiviteye dönüşüyordu.

Günümüz spor medyasında çokça karşılaşamasak da, 1990'lı yıllarında başındaki çözülmeye kadar, Sovyetler Birliği'nde önemli bir futbol birikimi olduğunu bilmek gerek. Soveytler Birliği'nin en kapsamlı ligi ancak 1936 senesinde kuruluyor ve takımlar 'Çempionat SSSR Po Futbolu' adı verilen süper ligde mücadele vermeye başlıyor. Bundan öncesinde o zamanlar Sovyetler Birliği sınırları içersinde yer alan Ukrayna'da düzenlenen müsabakalar ve ardından Moskova, Kiev, Leningrad, Minsk, Taşkent gibi yerleşim yerlerinden katılan takımların mücadelelerini görüyoruz. 36 Baharı'nda düzenlenen ilk lige katılan takımlar şöyle: Dinamo Moskova, Dinamo Kiev, Spartak Moskova, CDKA Moskova, Lokomotiv Moskova, Dinamo Leningrad, Kr. Zaria Leningrad.

İlerleyen yıllarda pek çok takım lige dahil olmaya başladı. Bu takımlar çoğunlukla işçiler tarafından oluşturulmuştu. Örneğin 1930 ylında 'Proletarya Demirhanesi' (Proletarian Forge) isimli; traktör, havacılık ve otomotiv sanayiine bağlı sendikadaya üye işçilerin oluşturduğu takım lige katıldı. Bu ekip daha sonra Torpedo Moskova ismini aldı. Bunu, 1923'te ülkenin dört bir yanındaki demiryolu işçilerinden örgütlenen Lokomotiv Moskova izledi. Futbol artık nasırlı elleriyle yeşil sahaya inen işçilerin tekeline giriyordu.

Lig, ülkenin değişik bölgelerinden katılan takımlarla günden güne daha da büyüyordu. İkici dünya savaşı sonrası işçilerin ligdeki temsiliyeti büyüyordu. Sovyetler Birliği'ne bağlı diğer ülkerlerden katılan bazı ekipler şunlardı: Azerbaycan’dan Neftianik Bakü, Özbekistan’dan Pakhtakor Taşkent, Kazakistan’dan Kairat Alma-Ata, Estonya’dan Kalev Talinn, Litvanya’dan Spartak Vilnius ya da Letonya Sovyeti ekibi Daugava Riga…

Lig artık farklı örgütlenme yapısına sahip, aynı iş kolunda çalışan gönüllülerin oluşturduğu birçok ekipten oluşuyordu. Değişik sendika, emek örgütleri ve köy kooperatiflerinden oluşan ve 1971 senesi Sovyetler Ligi'nde yer alan 40'a yakın ekipten bazı örnekler şunlardı:
- Lokomotiv, demiryolu işçilerinin,
- Vodnik, liman işçilerinin,
- Dinamo, KGB çalışanlarının,
- Burevestnik, lise öğrencilerinin ve
- Trudovye Rezervy ise meslek lisesi öğrencilerinin takımlarıydı.
Sovyet İstihbarat kurumu KGB'ni çalışanlardan kurulu dört takımı bulunuyordu.Bunlar Dinamo Moskova, Dinamo Kiev, Dinamo Minsk ve Dinamo Tiflis idi.
Sovyet futbolu, şüphesiz dünya futboluna Dasaev, Lev Yashin, Blokhin, Lobanovski, Viktor Maslov vb. gibi çok önemli isimler kazandırmıştır. Milli takım ve kulüpler bazında birçok engellemelere rağmen sayısız başarı kazanmıştır. Genel olarak, sadece bir boş zaman aktivitesi olarak değil, daha çok bir örgütlenme ve dayanışma aracı olarak görülmüş ve halkın her kesiminde o şekilde benimsenmiştir.
Bugün Sovyetler Birliği artık var olmasa da, hatırlarda kalan kollektif spor anlayışı, para ve şöhrete indirgenerek kirletilmiş futbol dünyasına hala bir alternatif oluşturmaktadır.
Son düzenleme: